"Devrime katılmak tehlikeliydi, ama bir kamerayla orada olmak daha da tehlikeliydi. Bir eyleme kamerayla gittiğinizde, binaların çatılarında hep nişancılar olurdu. İlk ateş ettikleri de kameralılar olurdu her zaman." Andreas Dalsgaard (Yönetmen )
Zamanimizin en aci hikâyesi, bu güzel ve cesur Suriyeli gençlerin gündelik hayatlari üzerinden anlatiliyor.
Arap Baharı günleri; havada özgürlük ihtimalinin mutluluğu var. Şamlı radyo DJ'i Obaidah Zytoon ve arkadaşları da sokaklara çıkıyorlar, ellerinde kameralarıyla. Obaidah bizi en yakın arkadaşlarıyla tanıştırıyor; şair Hisham ve büyük aşkı hukuk öğrencisi Lulu; isyankâr davulcu Rabea; genç aktivist Amal; mülayim bakışlı, güzel gülüşlü mimarlık öğrencisi Houssam. Siyaset üzerine konuştukları kadar, sanattan ve ilişkilerinden de konuşuyorlar. Onlarla birlikte plajda takılıyoruz, evlerinde köpek yıkıyoruz, âşık oluyoruz. Bazen de gösterilerde koşturuyoruz ya da başka bir kente orada gerçekten neler yaşandığını öğrenmeye gidiyoruz. Birkaç yıl süren bu çekimler boyunca, Obaidah ve arkadaşlarının geleceğe dair umutları şiddetle, ölümle ve hapisle sınanıyor. Zamanımızın en acı hikâyesi, bu güzel ve cesur Suriyeli gençlerin gündelik hayatları üzerinden anlatılıyor. Kimi yüzler, kişilerin güvenliği için bulanıklaştırılmış. Kimi yüzlerinse, kelimelerle ifade edilemeyecek kadar acıklı olaylar nedeniyle bulanıklaştırılmasına gerek kalmamış.
2016 VENICE, TORONTO, LONDON
Danimarkalı yönetmen Andreas Dalsgaard, ilk belgesel filmi Afghan Muscles (2007) ile AFI Los Angeles'ta En İyi Belgesel ödülünü kazandı. Daha sonra çektiği Cities on Speed: Bogotá Change (2009), Traveling with Mr. T. (2012), The Human Scale (2012) ve Yaşam Kutsaldır (2014, !f 2015) belgeselleri de çeşitli festivallerde gösterildi. Suriye'nin Zabadani şehrinde doğan Obaidah Zytoon, Şam Üniversitesi'nde İngiliz Edebiyatı bölümünü bitirdi. Zytoon, yönetmenlik yaptığı ilk film olan Savaş Şovu'nda (2016) Arap Baharı'na dair bakış açısını izleyiciyle paylaşıyor.
